Makale

Yıllık Ücretli İznin Kullandırılmaması, İşçi Tarafından Haklı Fesih (11.08.2008)

hakli fesihYaz ayı içinde çalışanların büyük bir bölümünün yıllık ücretli izin kullanmak istemesine rağmen; ya yoğunluktan yada kendilerine sıra gelmemesinden dolayı herkes bu dönemde izne çıkamamaktadır.

Bazı şirketler ise; yoğunluktan veya çeşitli nedenlerle personellerine yıllık ücretli izin kullandırmamaktadır. Peki bu durumda; çalışanlar yıllık ücretli izin kullanamayacaklar mıdır? İşçinin iş sözleşmesini bu nedenle fesih edip edemeyeceği bu yazımızın konusunu oluşturmaktadır.  

Yıllık ücretli izne ilişkin hususlar 4857 sayılı İş Kanunumuzun 53. ile 60. maddeleri(dahil) arasında düzenlenmiş olup konuyla ilgili birde yönetmelik yayınlanmıştır.

İş kanununun 54. maddesinde:

“İşçi yukarıdaki fıkralar ve 55 inci madde hükümlerine göre hesaplanacak her hizmet yılına karşılık, yıllık iznini gelecek hizmet yılı içinde kullanır.” denilmektedir. Bir başka deyişle çalışan izin hak ettiği tarihten, bir sonraki hak ediş tarihine kadar kullanması gerekir.

Örneğin kişi 01.03.2007 tarihinde işe girdiğini varsayarsak; 14 günlük yıllık ücretli iznini 01.03.2008 tarihinde hak kazanır. Kişi hak ettiği iznini de 01.03.2009 tarihine kadar kullanmak durumundadır.

İşveren çalışanının yıllık ücretli izin talebini, işlerin yoğunluğu veya başka bir nedeni öne sürerek kullandırmak istemezse, bu durumda çalışan iş sözleşmesini haklı sebeple fesih etme yetkisi var mıdır?

Konuyla ilgili İş Kanunu’nun 24. maddesi, işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle fesih edebileceği gerekçeleri göstermiştir. Çalışanın yıllık ücretli iznini hak ediş tarihinden itibaren, yeni hak ediş tarihine kadar kullandırmayan işverenin bu davranışı, Ahlak ve İyi niyet kurallarına uymayan davranışlar kapsamına girmektedir. Yargıtay’ın vermiş olduğu kararlarda bu doğrultudadır.

Konuyla ilgili örnek Yargıtay kararı:

T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ

Esas No : 2001/17459

Karar No : 2002/2727

Tarihi : 13.02.2002

İlgili Kanun : 1475/49

[B]Özet: [/B]Davacı, iznini çalışmakta iken işverenden istediğine göre kendisine böyle bir izin kullandırılmayacağı açık ve kesin şekilde ifade edilmesi halinde; iş kanununda tanınan haklarını kullanabilir. ayrıca; mahkemece; bilirkişi raporları tekrar irdelenerek çelişkiler giderilmeli, tatil gündeliği ile ücret alacağı hakkında hüküm kurulmalıdır.

 [B]İçtihat Metni:[/B] Davacı, yıllık izin, genel tatil gündeliği ile ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı, davalı kooperatife ait işyerinde bekçi olarak çalıştığını ücretlerinin eksik ödendiğini izinlerinin kullandırılmadığını tatil günleri de çalıştırıldığını ileri sürerek isteklerde bulunmuş mahkemece de istek doğrultusunda hüküm kurulmuştur.

Ancak, mahkemece bilirkişinin mütalaasına başvurularak bir çok rapor alınmış ise de bu raporlar dosyanın temyizen incelenmesi için yeterli değildir. Davacının çalışma süresinin tespiti özellikle önem taşımaktadır. Davanın açıldığı tarihte de çalışıp çalışmadığı kesin olarak anlaşılamamaktadır. Şayet davacı çalışmasını sürdürmekte ise yıllık ücretli izin isteme hakkı bulunmamaktadır. Zira izin ücretini çalışırken aldığı kabul edilecek olursa işçinin Anayasal hakkı olan dinlenme hakkından vazgeçme sonucu doğurur ki bunun kabulü mümkün değildir. Bununla beraber hak kazandığı izni çalışmakta iken işverenden isteyen işçi kendisine böyle bir iznin kullandırılmayacağı açık ve kesin şekilde ifade edildiği takdirde iş Kanununda tanınmış olan haklarını kullanabilir. Örneğin işçi için bu durum sözleşmeyi haklı nedenle fesih yetkisi verir.

Bilirkişi raporları müphem ve yer yer çelişkili olmakla birlikte bunların içeriğine göre davacı işçinin 10.200.000 TL. ücret alacağını isteyebileceği görülmektedir. Ancak mahkemece 275.000.000 TL.nin hüküm altına alınması nedeni dayanıksız kaldığı için konunun açıklığa kavuşturulması icap eder. Bu bakımdan mahkemece bilirkişi raporları tekrar irdelenerek çelişkiler giderilmek ve müphem noktalar açıklığa kavuşturulmak suretiyle dava konusu istekler hakkında kazanılmış usulü hak esasları da gözetilmek suretiyle hüküm kurulmalıdır.

[B]Sonuç[/B]: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.2.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Yukarıdaki karardan da görüleceği üzere Yargıtay yıllık ücretli iznini kullanamayan işçiye sözleşmeyi haklı nedenle fesih etme yetkisi tanımaktadır. İşçinin haklı sebeple yaptığı fesihte sadece kıdem tazminatı ödenmekte olup ihbar tazminatı ödenmemektedir.

Son olarak işçinin   fesih hakkını kullanabilmesi için; yıllık ücretli izni hak etmesi ve yıllık ücretli iznini kullanmak istediğine dair talepte bulunması, işvereninde yeni hak ediş tarihine kadar iznini kullandırmaması gerekir.